EĞİTİM VE BİLİM BİR MEDENİYET MESELESİDİR

EĞİTİM VE BİLİM BİR MEDENİYET MESELESİDİR

EĞİTİM VE BİLİM BİR MEDENİYET MESELESİDİR

Yaklaşık 3 asrı aşan  bir zamandan beri kendi iç dünyamızdan kaynaklanan sorunların ana ve babası niteliğinde ki Eğitim ve Bilim kaynaklı meselelerimize, sebepleride , çözüm arayışlarınıda, Dış dünyaya havale etmekten, başka malesef bir çıkış noktası bulamamışız.!

 

Maalesef ki bu arayışlarımız hala daha devam etmektedir.! 

 

Akla, Bilme ve Eğitime yatırım yapanların medeniyet olabildiği günümüz dünyasında , bütün maddi ve beşeri sorunların kaynağıda, Eğitimsizlikdir, Cehalettir, Taasubiyettir.! Çözüm noktası da elbetteki Eğitimdir, Bilimdir, Akıldır.!

 

İslamın ilk emri Oku’ile Medeniyete ulaşan, yine okuma gavur olursun fitne ve tefrikası ile zillete, müstemleke bir garabete sürüklenen medeniyetsizliğin sonuçlarını malesef ki hep tartışıyoruz çözüm bulamıyoruz

 

Aklın, Bilmin ve Eğitimin yegane güç olduğu yaşadığımız yüzyılda Gelişmişliklerine Aklı, Bilmi ve Eğitimi rehber kılmış G-7 ve G 20 ülkeleri arasında ;

 

Üniversite sayılarımız , Üretim odaklı Patent sayılarımız, Öğrenci başına düşen Öğretmen ve Akademisyen sayılarımız , Okul ve Derslik başına düşen Öğrenci  sayılarımız, Okul başına düşen derslik, labratuar, kütüphane, Bilgisayar, materyal, araç ve gereç sayı istatistiğimizin onların % 10 nu bile olamadığı gerçeği karşısında bu oranla haladaha ayakta ve hayatta kalışımıza şükretmemiz gerekir.!

 

Bu hazin tablo karşısında her nevi sorun ve sorumsuzluğumuza asıl sebep , Bilim ve Eğitimdeki geri kalmışlığımız ile mertçe yüzleşmeden, 

 

Akıl, Bilim ve Eğitim kaynaklı sorunlarımıza ve çözüm yollarına öncelik veremedikten sonra her nevi sorunumuzuda, çözüm yollarınıda dışarıya havale etme kolaycılığı ile günümüzde olduğu gibi sadece anı yaşarız ve günü kurtarırız yarınımızıda Allah’a havale ederiz.!

 

Eğitim sorunlarını öncelikli çözemeyen bir Millet, ne medeniyet olabilir nede her nevi  sorununa milli ve kalıcı çözüm bulabilir.!

 

Yatırım önceliğinde, Akla, Bilme ve Eğitime anlam yüklemeyenler ne milli olabilir nede istiklal ve istikbalini kurtarabilir.!

 

Ülkemiz Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının başlangıcına hazırlanırken, özellikle 2023 seçimleri merkezinde meselelerimizi şahsi, siyasi ve ekonomik çıkarları noktasında öncelik yüklenirken, 

 

Seçim vaadlerini ve uygulamalarına  bu saikler çerçevesinde öncelik verilirken, 

 

İstihdam ve kadro vaadlerinde Bilme ve Eğitime öncelikli anlam yüklenmemesi, 

 

Öncelikli yatırım kalemlerinde Bilme, Akla ve Eğitime yeterli öncelik tanınmaması, 

 

Yaklaşık 1.5 milyonu bulan Akademisyen ve Öğretmenlerin sosyal ve ekonomik statülerinde , gelirlerinde öncelik ve ayrıcalık yüklenemeden, 

 

Sözleşmeli ve Atanamayan Öğretmenlere öncelikli istihdam hakkı tanıyamadan, 

 

Eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde her evladımıza aynı nitelikte ve iklimde eğitim hakkını tanıyacak Eğitim yatırımlarını sağlayamadan 

 

Eğitim ve bilmin önündeki tasarruf anlayışı ve tedbirlerinden kurtulamadıktan sonra,

 

Sınav odaklı Eğitim sistemsizliğinden vaz geçmedikten sonra, 

 

Öğrencilerimizi dört duvar arası  bilgi alışverişi formalitesinden kurtaramadıktan sonra, 

 

Öğrencilerimizin ilgi, istidat ve yeteneklerine göre analiz edip, Eğitim, meslek ve kariyer planlarını sistemize edemedikten sonra , 

 

Nüfus ortalamamıza göre kişi başına düşen Akademisyen, Öğretmen, Mühendis sayılarını iç dünyamızdaki diğer meslekler ile ve gelişmiş medeniyetlerin istatistikleri ile mukayesesi yapamadıktan sonra, 

 

Üniversite sayılarımızı, proje ve patent sayılarımızı, bilimsel eser sayılarımızı, akademisyen ve öğretmen sayılarımızı, Labratuar ve Derslik sayılarımızı velhasıl Bilim ve Eğitimde araç bütün kalemlerimizi en az mevcutun on katı artıramazsak ve en hayati önceliğimize alamazsak belki günü kurtarırız ama asla geleceği ve medeniyeti kuşatamayız , kurtaramayız

 

Kendi ihtiyacını üretip, farklı toplumların ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte ki devletlerin ve milletlerin ortak özelliği eğitim, kültür ve bilim seviyesi ve farkındalığıdır

 

Bir hastalığı derinden hissedemeyenler, tedavisinide reçete yazmanın ötesine geçiremezler vesselam

 

selam saygı dua 

Ahmet Gökhan Yazıcı