İstanbul İstiklal Caddesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletimize ve aziz milletimize karşı gerçekleştirilen bu insanlık dışı terör saldırısını şiddetle kınıyor, her nerede ve her kim olursa olsun mutlaka Türk Milletine yakışan aklı selim karşılığın verilmesini diliyorum ve bunun mutlaka gerekli olduğunu düşünüyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Bu kahpe saldırıyı yapanlar ve yaptıranlar, milli birlik ve beraberliğimizi hedef almışlar ve seçime giden bir Türkiye’de kaos ve kargaşa yaratmak istemişlerdir. Yaratılan kaos ve kargaşa ortamında, teröristlerin izi sürülürken; asıl maksatlarını hasıl etmek için, çok farklı istikametlere yol tutacak ve olası sebeplerden türetilmiş ancak asıl gerçekliklerle alâkası olmayan manipülatif bir şekilde tuzaklanmış ip uçları döşeyebilir, böylece nihai hedeflerine varmayı tasarlayabilirler. Yani attıkları bir taşla birden fazla kuş vurmayı hesap edebilirler. Bu olay, kesinlikle sosyolojik-tarihsel bilinç çerçevesinde sebep ve sonuç, şer odaklarının lehine sağlayacağı yarar, Türk Milletine verebileceği zarar temelinde; bilinip, kavranıp, uygulama strateji ve kullanılan yöntemlere bakılarak, eylemin arkasından tezgâhlanabilme ihtimali olan tutum, davranış ve uygulamaların göz önünde bulundurulması gerekir.
Hiç şüphe yok ki bu alçak terör olayı; askeri, siyasi, stratejik, ekonomik, teknolojik ve toplumsal olarak yakın ve uzak çevremizde rakip olarak etkileşim içerisinde olduğumuz ülke ve çok uluslu küresel örgütlerin tasarımı olabilir. Önemli olan; olası ya da olmayası sonuçlarından yola çıkarak sebepler dünyasının aklın bilimi olan mantık yoluyla belirlenebilmesidir. Ancak o zaman ifade etmeye çalıştığım aklı selim yoluyla en uygun karşılığın mutlaka verilebileceğini ifade edebiliriz. Kısır döngüsel ve şekil-zemin bağlantısını karartacak söylemlerden uzak durulması devlet aklının ve Millet olma şuurunun gereğidir. İşte o zaman; “HAK VE HAKİKATE TUTUNARAK AYAĞA KALKAR SAKARYA!”