“Devlet aklı “ kavramı terim olarak modern dönemde siyasi lügat içine girmiş ve modern devlet içerisinde daha belirgin bir biçimde kurumsallaşmış olmakla birlikte; bir zihniyet/yaklaşım ve ruh olarak devletin tarihsel kökeni kadar kadimdir.
Başka bir ifadeyle, devlet aklı, devletin genel ve değişmeyen ruhuna ve özüne içkin olup zaman ve mekân bakımından evrensel bir doktrindir.
Tarihsel süreç içerisinde zaman ve mekân koşullarına bağlı olarak değişen devletin özel yapısının ve değişen boyutlarının/suretlerinin içine bir ruh gibi sirayet etmiştir.
Bu zihniyet ve yaklaşım, devleti bizatihi bir amaç ve yüce değer olarak görmekte ve onun selametine ve muhafazasına mutlak öncelik tanımakta ve bu çerçevede siyasal eylem ve yöntemleri belirlemektedir.
Yani devlet aklı, devletin sağlığını ve gücünü korumaya yönelik yapılması gerekeni söylemekte olup bunun araçlarının bilgisine ilişkindir.
Türkiye’nin geleneksel devlet anlayışının temelinde “devlet aklı” felsefesi yatmaktadır.
Türkiye, tarihsel olarak köklü bir geleneğe dayanan bir devlet olduğundan dolayı, onun devlet aklı da köklü bir tarihe dayanmaktadır.
Dolayısı ile adına DEVLET dediğimiz yapı bize pazarda sunulmuş bir yapı değildir.
Tarihsel sürecin bir sonucudur.
Bu süreç Türkler için son yüzyılda Osmanlı modernleşme sürecinin rahminde gelişmiş ve ortaya çıkmış olan Türkiye Cumhuriyetini bize sonuç olarak vermiştir.
O sonuç bugün 99 yaşındadır.
99 yıldır bu ülkede bu aklın yok olması için her türlü ihanet ile işbirliği içerisinde çalışanlar var …
Yine onlara karşı bu akla zarar gelmesin diye canından geçenler var…
İşte canından geçenlerin başında gelenleri lideri sayın Devlet Bahçeli “Benim aklım Türkiye” diyerek bu aklın bir siyasi harekette nasıl vücut bulduğunun tarihsel kanıtıdır.
Ve yine özellikle 15 Temmuz sonrası ortaya koyduğu irade ile Devlet Bahçeli devlet aklının bir insanda vücut bulmuş halini temsil etmektedir.
O ve temsil ettiği siyasi hareket mefkûresini TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE bulmuştur.
Dolayısı ile bu ülkenin devlet aklı; TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİDİR.
Ve son sözü onlar söyler.
Kıyamete kadar.
