Ömer Nasuhi Bilmen hemşehrimdir ve bu gurur da bana yeter...Diyanet işleri başkanlarımızın içinde en fazla muhabbet duyduğum kendisidir ve galiba muhabbetimin sebebi hemşehriliğimizden çok nasiyesinin temizliğidir...
Nahiyemiz Ilıca'nın eski ve benim bildiğim adıyla Salasor, yeni adıyla Sarıyayla köyünden...
...
Sadi Kizir çok kıymet verdiğim bir kardeşimdi...Kitap Yurdu'nun kurucusu, sahibi ve her şeyi...
Kitap Yurdu'nun kuruluş ve emekleme döneminde pek çok gece orada neredeyse sabaha kadar memleket kurtarıyorduk...Sadi kurtarmıyordu ve bilgisayarla uğraşıyordu...
Ara ara Sezai Karakoç bahsi açıldığında, en çok Mona Roza ile sohbete dahil oluyor...onun dışında hep bilgisayar...
Duman abi diyordu...Ömer Nasuhi Bilmen Fransızcayı 40 yaşından sonra ve tercüme yapacak derecede kendi kendine öğrenmiş, ben de bilgisayarı 40 yaşından sonra ... ....
...
Ekim'i orada tanıdım...kitapyurdu.com isimli siteyle ilgili olarak Sadi'ye yardıma gelmişti...komünist babası, ekim devriminin ismini oğluna vermiş...
Hollywood senaryolarındaki ''hacker''ların hepsinden daha maharetli ve olağanüstü yakışıklı, gencecik bir çocuk...yanındaki kız arkadaşı da Japon...
Ekim dedim...isabet olmuş, kız arkadaşın başka bir ulustan olsaydı, olağanüstülüğüne halel gelirdi...
...
Ömer Nasuhi Bilmen, Sadi yahut Ekim...yeteneklerini ancak tahayyül dünyama dahil edebileceğim insanlar...
Benim bilgisayarla ilişkimse, ''Zeki Müren de bizi görecek mi'' diye soran arkadaşın televizyonla ilişkisi...kadar, gibi, denk...
...
Üstüne körlüğü ilave edin...gözlerinin benimkilerden iyi gördüğüne defalarca şahit olduğum Nihat (Merhum Nihat Genç) körlük hikayesini yazmamış olsaydı ben denerdim de...yazdı maalesef...
Ergenlik yıllarımdan beri körüm işte...miyop, astigmat filan, falan...çok uzun yıllar görmemeyi gözlüğe tercih ettim...sonra kaba, ağır, sürekli buğulanan gözlükler...bu da uzun yıllar...Erzurum soğuğunda o gözlüklerle sıcak bir mekana girdiğinizi düşünün, kafi...
Çizdirdikten sonra her şey yoluna girmişti ki yaşlılık yetişti...artık hem yakın hem uzak için gözlüğe mecburum da aldırmıyorum...ikisi için tek gözlüğe Mehmet Bekaroğlu yüzünden mesafeliyim...ne zaman üste doğru ne zaman alta doğru bakacağını karıştırıp merdiven inemiyordu...
...
Bunların üstüne bir de artık eskimiş ve hiçbir zaman tamamlanamamış otizmimi ilave edin...
Başka ilaveler de var ama onlar dursun şimdilik...yeterince uzadı...
...
İstek gönderen 375 arkadaş...istisnalar hariç, bunca paragraf sizden özür yerine geçsin diye yazıldı...kabul edeceğinizi umuyorum...
İçlerinden çok azı bakmaya değer paylaşımlarımın büyük bölümü zaten herkese açık...idare ediverin...
...
Gelelim istisnalara...
Bir insanın niçin 2, 3 hatta 4 hesabı olur...hem o kadar maharetli biri niçin hesap sayısını 10'a tamamlayıp arkadaş çevresini oluşturmaz...
Gizli profiline kurban olduklarım...size sözüm yok...size söylenecekleri Muzaffer (Taşyürek) başta pek çok arkadaş yeterince söyledi...
Yabancı ülke vatandaşı kadınlardan gelen istekleri de sehven gönderilmiş sayıyorum...
...
Yukarıda söylemeyi unutmuşum...cep telefonuma sosyal medya uygulamalarını yüklemedim...WhatsApp ve bilhassa cuma mesajları onların yerini ziyadesiyle dolduruyor zaten...





