Vurgunculuk yapmadım, soygunculuk yapmadım.
Türkçülükte ; memlekete fayda gördüm, Türkçülük yaptım.
Liderlik zor iştir .
Liderlikte yaptım , neferlikte.
Ve en onurlusu yazarlık yaptım.
Türk Milleti adına yazmak kolay iş değildir; imla yanlışı da cümle yanlışı da yapmış olabilirim; lakin yalan yazmadım.
Tesir yaptığım olmadı değil.
Fakat tazyik yaptığımı gören yoktur.
Milletin ve Devletin bir ferdi oldum; lakin hiç bir godamanın adamlığını yapmadım.
Alnımın akı , şerefimle ve Türke sevdamla köşemle baş başa kaldım; ve göğsümü gere gere, alnımı aça aça Türkçü merkezli yazarlık yaptım...
Hakk’ı dinledim, yanlışlarımdan dönmesini bildim, ağzımdan çıktı diye manasız inat yapmadım.
Millete hizmeti şeref bildim.
Şahsa kölelik yapmadım.
Ve dil yalancılığı da, kalem yalancılığı da yapmadım.
Belki dalgınlıklarım, ihtiyatsızlıklarım oldu.
Çok şükür ki madrabazlık, kurnazlık, düzenbazlık yapmadım.
‘Şunu yapmadın, bunu yapmadın, o halde ne yaptın’ diye sorarsanız; cezasını, kazasını, ezasını da düşünerek Türkçülük yaptım.
Hem de büyük büyük adamların gölgesinden korktuğu zamanlarda gençliğimi , geleceğimi harcayarak yaptım ..
Ben ne ödediğim bedeli reklam ederim, ne kimseye kendimi ispat ederim .
Ben Türk milletinin bir ferdi olarak Türkçülük yaptım , Türk için yazarlık yaptım ve Allah utandırmasa yapmaya devam ediyorum..
Ölene kadar da edeceğim.
Bu yoldan zerre şaşarsak gök girsin, kızıl çıksın.
Selçuk Düzgün